Ruhu genç, bedeni dinç gezginler için ekonomik seyahat tüyoları

Kabul edelim yeni nesiller (Z, Y ve hatta X jenerasyonları) seyahat etmeyi, yabancı kültürlerle teması daha çok seviyor. Her ne kadar ülkemizdeki mevcut siyasi ortamda Batı düşmanlığı sürekli körüklense de Türkiye’de de özellikle genç, dinç ve eğitimli kesimlerin seyahat tutkusu hızla artıyor. Ancak son aylarda daha da eriyen hane gelirleri yurt dışı seyahat hayallerini çok daha zor erişilebilir hale getirdi. Yine de fırsat yaratabilecek şanslı kesim için online bilet satıcısı biletall‘ın ucuza seyahat tüyolarından modifiye bir özeti paylaşmak faydalı olabilir diye düşündük.

Erken bilet ve rezervasyon

Malumun ilamı olacak ama her zaman ilk madde budur: Yurt dışı destinasyonunuza uçakla gitmeyi düşünüyorsanız, biletinizi mümkün olduğunda erken almaya çalışın. Zira yakın tarihli biletler her zaman daha pahalıdır, çünkü uçakta kampanyalı olarak satışa çıkarılan koltuk kotası çoktan tükenmiş, geriye pahalı sınıftaki koltuklar kalmış olur. Gerçi özellikle sezon dışında bazen son dakika fırsatları çıkmıyor değil ancak seyahat planlarınızı ona bağlamanızı önermiyoruz. Erken davranma önerimiz konaklama aranjmanı için de geçerli. İster hostelde veya bir airbnb evinde kalın isterseniz otelde, fiyat/performans oranı yüksek bir işletmede yer bulma olasılığı gün yaklaştıkça çok azalır. Couchsurfing gibi ücretsiz konuk ağırlama platformlarını kullanacaksanız da erken davranmakta her zaman fayda var.

Ödevinizi yapın

Çok gezen kadar çok okuyan da kazanır. Gideceğiniz yer, şehir, ülke hakkında detaylı bir araştırma yapmanızda fayda var. Nerede ne kaça yenir, gece nerede hangi müzik dinlenir, yakınlarda hangi atraksiyonlar vardır, girişleri ne kadardır önceden bilin ve bunlara göre program yapın. Bazı dönemlerde veya haftanın bazı günlerinde müzelere giriş ve bazı etkinlikler ücretsiz olabiliyor. Ayrıca festivaller gibi çok popüler bazı etkinliklerin kapısında saatlerce kuyrukta beklemek istemiyorsanız, online bilet seçeneklerini deneyebilirsiniz.

Tabana kuvvet

Tabii ki yürüyerek dağları aşamazsınız. Ancak ziyaret ettiğiniz şehirde yürümek, çok gerektiğinde de toplu taşıma veya araç paylaşım servislerini kullanmak hem cebinizi rahatlatır hem de gittiğiniz yerin kültürünü daha yakından tanıma imkanı sağlar. İnanın (emniyetli) bir kentin sokaklarında kaybolmak aşırı keyifli ve zenginleştirici bir tecrübe. Hatta önerimiz şehrin matbu bir haritasını alıp üzerinde günlük olarak ziyaret edeceğiniz noktaları işaretleyerek bir yürüyüş rotası çizmeniz. Mobil operatörünüzden bir yurt dışı veri paketi alıp harita uygulaması üzerinde de rota çizebilirsiniz ancak fazla doğrucu olan o uygulamaları kullandığınızda şehrin sokaklarında kaybolma ihtimaliniz ne yazık ki pek kalmıyor. 🙂

Marketlerden, büfelerden beslenin

Her dakika ışıltılı ve kalabalık restoran ve kafelerde yemek içmek zorunda değilsiniz. Kahvaltıyı süpermarketlerden alacağınız hazır sandviç, meyve salatası, kahve ile gayet kuvvetli ve hesaplı şekilde yapabilir, sonraki öğünlerinizi de sokak aralarında gördüğünüz butik dükkan ve büfelerden alabileceğiniz yöresel yemeklerle halledebilirsiniz. Emin olun gayet ekonomik ve lezzetli çok fazla seçenekle karşılaşacaksınız.

Düşük sezon bütçe dostudur

Turizm mevsiminde akın eden turist kalabalıkları, hem gürültü ve şamata hem de bilet, konaklama ve yeme-içme maliyetlerinde artış demek. O yüzden artık pek çok gezgin, ilk ve sonbahar aylarını seyahat için tercih etmeye başladı. İnanın Yunan Adaları’nda denize girmek Temmuz’da ne kadar keyifliyse Ekim başında da o kadar keyifli. Dolayısıyla “düşük sezonda tatil olmaz” demeyin, pek çok popüler seyahat noktasının yılın her ayında eşsiz tecrübeler sunabileceğini bilin.

Görseller: Pexels

Merve Turan: