Keyif ve beklentilerden taviz vermeden tatilde kafa dinlemek ya da dilediğince eğlenmek mümkün, hatta farklı bir deneyim. İşte yalnız seyahat edenler için hayatı kolaylaştıracak pek önemli ve faydalı ipuçları.

1. Hemen bir harita edinin

bülten

Otel ya da hostel, nerede kalıyorsanız kalın, varır varmaz ilk yapacağınız şey işletmenin kartvizitini almak ve hatta mümkünse concierge’den alacağınız ücretsiz şehir haritası ya da akıllı telefonunuzdaki harita uygulaması üzerinde otelin yerini ve, o şehirde varsa, en yakın metro istasyonunu işaretletmek. Kaybolursanız, taksi şoförüne kartviziti verir ya da rastlayacağınız ilk metro istasyonundan aktarmalarla geri dönebilirsiniz.

2. Ücretsiz rehberli şehir turlarını kullanın

İlk duyduğunuzda kulağa kötü veya değersiz gibi gelebilir ama özellikle Avrupa‘nın görece daha ufak şehirlerinde bu rehberli ücretsiz turlar inanılmaz iyi, keyifli, hesaplı ve zaman kazandırıcı oluyor. Kendi başınıza beki iki gün sürecek olan ‘demirbaş turistik mekan’ ziyaretlerinizi bu turlarla yarım günde, üstelik ilgili enformasyonla paketlenmiş olarak halledebiliyorsunuz. Ücretsiz rehberli turların broşürleri kaldığınız tesiste (çok yıldızlı olmadığı varsayımıyla) illa ki vardır. Olmadı nette aratın, hemen bulacaksınız.

3. Valiz değil çanta alın

Tek başına yapacağınız yolculuğunuz boyunca çantanızı taşımaya yardım edecek biri olmayacak. Gereksiz yükten kurtulun, taşıyabileceğiniz ağırlıkta bir çanta hazırlayın. Valiz kullanacaksanız, onun kendi ağırlığına da dikkat edin; çünkü bugün sağlamlık amacıyla yapılan pek çok sert valizin kendi ağırlığı bile neredeyse içine koyabileceklerinizin ağırlığına eşit. Bizim önerimiz, seyahatinizin süresi ne olursa olsun “duffle bag” diye de geçen yumuşak yan valizlerden almanız. Merak etmeyin onların da tekerleklisi var. Evinizde tekerleksiz duffle çantanız varsa, ayrı satılan valiz tekerleklerinden alabilirsiniz. Daha genç ve dinamik olanlar için 40-60 litrelik sırt çantaları da bir seçenek.




4. Yerlisi en iyisi

Önceki maddede bahsettiğim paylaşım ekonomisi kullanıcıları, özellikle de Couchsurfing üyeleri, size kenti kısmen de olsa gezdirme gönüllüsü olabilir. Sosyal ve girişken (ve tabi cana yakın) biriyseniz, sosyal ağlardaki arkadaşlarınıza başvurup onların gideceğiniz şehirde yaşayan arkadaşlarına da olta atabilirsiniz. 🙂 Böylece hem turistik hem de yerlisinin bildiği gizli saklı köşeleri, barları, restoranları ve güzellikleri bu sayede keşfedebilirsiniz. Bir kenti yerlisiyle gezmek en doğrusu, faydalısı ve hatta ekonomik olanıdır, unutmayalım.

5. Değerli eşyalarınızı almayın

Gerçi malumun ilamı olacak ama takı, pahalıca saat ve müceverlerinizi evde bırakın. Her şeyden önce yalnızsınız, yanınızda gösteriş yapacağınız kimse yok! Hem şık aksesuarları bir süre unutmak, ki buna güzelim deri cüzdanınızı bir süre cırt cırtlı eski bir cüzdanla değiştirmek de dahil, hırsız ve kapkaççıların hedefinden uzaklaşmanızı sağlayabilir.

6. Sosyal medya için gezmeyin

turizm gelirleri

Kendinizi çektiğiniz fotoğrafları sosyal medyada hızla paylaşmaya adamayın; önce olduğunuz yerin keyfini çıkarın. Döndükten sonra paylaşsanız da yine bolca “beğeni” alacaksınız, merak etmeyin. 🙂




7. Favori dizilerinizi ya da yerli derginizi alın

Yalnız seyahat ederken bazen kendinizi yalnız hissedip evi özleyebilirsiniz; o anlar için favori dizinizi yanınızda götürün, size iyi gelecek. Artık pek çok cep telefonunda birkaç bölüm Game Of Thrones’un sığacağı depolama alanı oluyor. Hem Netflix gibi çevrimiçi tv servislerinde belirli sayıda ve sürede film/dizi indirmeniz de mümkün.

8. Küçük ekran yeterli


Teknoloji demişken, büyük ekranlı akıllı telefonlar hem iletişim hem de fotoğraflama anlamında faydalı. Ancak çok pahalı bir model kullanıyorsanız bir müddet ondan vazgeçip orta halli bir telefonla gezin. Yedek telefonunuz yoksa anne ya da babanızın eski model telefonunu ödünç alabilirsiniz. Ucuz bir tablet edinmeyi de düşünebilirsiniz seyahat için. Yarı ya da tam profesyonel şekilde fotoğrafçılıkla ilgilenen biri değilseniz, akıllı telefonunuzun fotoğraf makinesi işinizi rahat rahat görecektir.

9. Etkinlik trafik, saat ve takvimlerini öğrenin

Gittiğiniz yere ya da yerlere dair kabataslak bir plan yapın. Hava durumu, müzelerin açık olduğu günler, ulaşım alternatifleri, resmi tatiller, ünlü yerel yiyecekler… Bunları bilirseniz orada daha hızlı hareket edebilirsiniz.




10. Nakit kullanın, ceplere bölüştürün

Yanınızda nakit para taşıyın. İhtiyacınız olduğunda borç alabileceğiniz bir eküriniz yok yanınızda. Yalnız paranızı farklı yerlere bölmenizde fayda var; gizli bir bel çantası da çok işinize yarayabilir. Birden fazla kredi kartınız varsa, harcama limiti az ve uluslararası kullanıma açık olanını tercih edin. Kalacağınız otel, hostel veya Airbnb evi için ödemeyi önceden online olarak yapmak büyük kolaylık sağlayacaktır.

11. İlaçları unutmayın

İlaçlarınızı yurt dışında bulamayabilirsiniz; bulsanız da ya reçetesiz alamayacaksınız ya da 10 TL’lik mide pastiline 10 euro vereceksiniz. Vitaminlerinizi ve düzenli ilaçlarınızı check-in yaptığınız valize koyun.

12. Antibakteriyel mendil bulundurun

Antibakteriyel mendiller, bilhassa Avrupa dışında seyahat edecekseniz, otel ve uçak tuvaletleri dahil, pek çok yerde hayat kurtaracaktır. Ülkesine bağlı olarak, yemek yiyeceğiniz restorandaki çatal bıçakları silmekte de kullanabilirsiniz.




13. Hosteller sosyalleşme için ideal

Hosteller diğer seyyahlarla buluşabileceğiniz en doğru ortam. Oradakilerle ne kadar çok ortak noktanız olduğunu göreceksiniz. Yalnız gezmeyi seviyor da olsanız, bir kaç gününüzü, bir bar/birahane ziyaretini veya en azından bir sabah kahvaltınızı başka bir memleketten cana yakın biriyle paylaşmak çok zenginleştirici ve keyifli bir deneyim olabilir. Üstelik bugün yıkık dökük ve kirli hostel kavramı da gittikçe yok olmaya başları, oldukça konforlu ve hatta bir iki kişilik odaları olan hosteller artmaya başladı.

14. Üç beş kelime bilmekte fayda var

Gittiğiniz yerin dilini öğrenmeye çalışın, Duolingo gibi uygulamalar işinizi kolaylaştırabilir. Eğer Couchsurfing ve Airbnb kullanıyorsanız ev sahibiniz de size yardımcı olabilir.

15. Yalnız olmakta sorun yok ama…

Yalnız seyahat edenler belli bir süre sonra kimseyle konuşmuyor olmaktan sıkılabiliyor. Böyle bir hissiyata kapılırsanız konsere ya da kulübe gidin. Böylece konuşma ihtiyacı duymayacaksınız, kimse de size asosyal gözüyle bakmayacak. Müzeleri seviyorsanız işini daha da kolay. 🙂




16. Tembellik yapmayı unutmayın

Tek de olsanız tatildesiniz. Bir gün sadece dinlenmeye hatta saunada, plajda, spada tembelliğe ayırın. Şehirdeki tüm turistik köşeleri keşfedip müzeleri ziyaret edeyim derseniz aşırı yorgunluktan tatilin asıl amacı olan “dinlenme”yi pas geçip helak olma ihtimaliniz var.

17. Lokantada pencereye yakın oturun

Yalnız yemek yemek zor gelebilir, yoldan geçenleri izleyebileceğiniz bir yere oturmayı deneyin. Olmadı, TV’ye yakın oturun ya da elinize (ya da tabletinize) eğlenceli bir dergi (web sitesi) alın. Ertesi güne dair planınızı gözden geçirmek de o vaktin hızlıca geçmesini sağlayabilir.

18. Tek başına seyahatin avantajlarını kullanın

Tek başına seyahat etmenin avantajlarını kullanın, tek kişi için son dakika bileti ya da tek kişilik bir otel odası bulmak her zaman daha kolay. Eğer “yalnız tatil”inizi acenteler vasıtasıyla planlıyorsanız, sizin gibilere özel tek kişilik oda ve ulaşım satan ya da tek başına seyahat edenleri ekstra ücret almadan çift kişilik odada birleştiren tur operatörlerini kullanabilirsiniz. Acentesiz planlama içinse son yılların en popüler online tatil sitelerinden Airbnb‘de istediğiniz gibi bir ev ya da oda bulabilir, üstelik ev sahibinden o kente ait her konuda bilgi alabilirsiniz. Couchsurfing, Airbnb, BlaBlaCar gibi paylaşım ekonomisi sitelerine üye kişilerin nasıl son derece yardımcı olabildiklerine inanamayacaksınız!

Kapak görseli: George Desipris
Diğer görseller: Pexels.com

Yorum yaz

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi giriniz