Mezarlıklar her ne kadar ölüm, acı ve keder barındırsalar da, bazıları geçmişi, hikayesi, mimarisi ve doğasıyla binlerce gezgini kendine çekebiliyor her yıl. Dünyanın en çarpıcı mezarlıklarının bulunduğu Avrupa kıtasında seyahat eden ve farklı duygusal deneyimler yaşamak isteyen gezginlerin ziyaret etmesi için 13 mezarlık önerimiz var:
Skogskyrkogården Orman Mezarlığı, Stockholm, İsveç
İsveçli mimarlar Gunnar Asplund ve Sigurd Lewerentz tarafından tasarlanan Skogskyrkogården (Stockholm’s Orman Mezarlığı), mimariyle doğanın mükemmel bir uyum içinde olabildiğini gösteren şahane bir proje. UNESCO’nun koruması altındaki mezarlık, aynı zamanda bir yürüyüş, dinlenme, kuş gözlemciliği alanı olarak da kullanılıyor ve yaz ayları boyunca rehberli turlarla gezilebiliyor.
Dargavs (Ölüler Şehri), Alania, Rusya
Kuzey Osetya’nın dağlık bölgesinde yer alan Dargavs, ‘Ölüler Şehri’ olarak da bilinen ve pek çok efsaneye konu olan ürkünç bir ören yeri. 99 türbe ve kriptin bulunduğu kabristanın tarihi 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Eğimli mahyalı çatılarıyla bu beyaz kulübe benzeri kabirler bir arada minik bir köyü andırıyor.
Highgate Mezarlığı, İngiltere
Kabir, mozole ve mahzenler arasında dolambaçlı yemyeşil patikaları arşınlarken Karl Marx, Charles Dickens, Michael Faraday gibi efsanevi şahsiyetlerin mezarlarına denk geliyorsunuz. Londra’nın en zarif ve güzel mezarlığı olan Highgate, 1839’da açılan Viktoryen mezarlık ayrıca bir doğa rezervi ve 1. derece tarihi sit alanı. East ve West olmak üzere iki alana ayrılmış olan mezarlıkta rehberli turlar da var.
Cimitirul Vesel (Merry Cemetery), Sapanta, Romanya
Cimitirul Vesel (Şen Mezarlık), Romanya’nın başkenti Bükreş’e 600 km uzaktaki küçük Sapanţa köyünde bulunuyor. Mezarlığı farklı kılan, her mezarın başında yükselen ve merhumun hayatını renkli ve esprili şekide sembolize eden mavi mezar tahtaları. Mezarlık, halk sanatının dünyadaki paha biçilmez örneklerinden biri kabul ediliyor.
Père Lachaise, Paris, Fransa
Onlarca meşhur şahsiyetin mezarlarının olduğu ve bir mezarlıktan çok heykel parkına benzeyen devasa bir yer Père Lachaise. Yıllar boyunca Mısır piramitlerinden Art Deco’ya kadar pek çok stilde kabir ve heykellerin doldurduğu mezarlık Paris’in en büyük parkı aynı zamanda. Kabristanda yatan ünlüler arasında Molière, Modigliani, Balzac, Oscar Wilde, Edith Piaf ve The Doors’un solisti Jim Morrison göze çarpıyor. Yılmaz Güney ile Ahmet Kaya‘nın da burada yatıyor olduğunu ekleyelim.
Novodevichy Mezarlığı, Moskova, Rusya
Moskova’daki Novodevichy Manastırı’nın yanında 1898’de kurulan mezarlık, Sovyet Devrimi ertesinde ünlü devrim liderleri, sanatçı ve bilim insanlarının defnedilmeye başlamasıyla önem kazandı. Bugün Kızıl Meydan’daki Lenin Mozolesinden sonra Rusya’nın en çok ziyaret edilen kabristanı olan Novodevichy Mezarlığı‘nda Mihail Bulgakov, Anton Çehov, Nikolay Gogol, Vladimir Mayakovsky, Sergei Prokofiev, Nikita Kurşçev ve Boris Yeltsin gibi Rus kültür ve siyaset tarihinin ünlü isimlerinin yanı sıra Türkçe’nin en büyük şairlerinden Nazım Hikmet de yatıyor.
Newgrange, County Meath, İrlanda
Milattan önce 3200 civarında yapıldığı tahmin edilen Newgrange, alışageldiğiniz mezarlıklardan farklı. Stonehenge ve Mısır piramitlerinden daha yaşlı olan Newgrange, 85 metre çapa ve 13.5 metre yüksekliğe sahip bir höyük. Megalitik sanat örneklerini taşıyan 97 bordür taşıyla çevrili mezarlığın kapısından içeriye 19 metre uzunluğunda bir koridor uzanıyor. Koridorun açıldığı hücrelerdeyse 5200 yıl önce höyüğü yaptıran zengin çiftçilerin kemiklerinin olduğu sanılıyor. Ancak höyüğün sadece mezar olarak değil, dini ritüellerin yapıldığı bir mabed olarak kullanıldığına da inanılıyor.
Cross Bones Mezarlığı, Londra, İngiltere
Yalnız Kadın Kilise Mezarlığı olarak da adlandırılan Cross Bones, çoğunluğu seks işçisi ve toplumdan dışlanan diğer kesimlerden 15 bin insanın gömülü olduğu, mezar taşı bulunmayan bir ‘toplu mezar’ aslında. Southwork’taki orta çağ mezarlığının 1500’lerde başlayan hikayesi, Londra’nın ilk genelev bölgesinin kurulduğu ve kilisenin yerel genelevlerde çalışmaları için seks işçisi kadınlara lisans dağıtmaya başladığı zamanlarda görünür oluyor. 1853’te yer kalmadığı için kapatılan mezarlık bugün dini ayinler ve farklı sanatsal faaliyetler için ziyarete açık.
Normandiya Amerikan Mezarlığı, Colleville-sur-Mer, Fransa
Avrupa’da bu kadar aydınlık ve dingin bir mezarlık bulmak zordur. Normandiya’daki ‘Omaha Plajı’na bakan 70 hektarlık alana yayılan mezarlık, 1944’teki Normandiya Çıkarması sırasında ölen 9387 Amerikan askerinin naaşını barındırıyor. Beyaz mermerden mezar taşlarının kusursuz dizilişi her açıdan çok etileyici bir manzara sunuyor. Alanda sıra sütunlu “Amerikan Gençliğinin Dalgalardan Yükselen Ruhu” adlı anıt da bulunuyor.
Eski Musevi Mezarlığı, Prag, Çek Cumhuriyeti
Prag‘ın Josefov semtinde bulunan mezarlık 15. yüzyılda açılmış ve farklı dönemlerden 12 bin mezarı barındırıyor. Prag’ın en çarpıcı ziyaret noktalarından biri olan Eski Musevi Mezarlığı aynı zamanda Avrupa’nın hala faal olan en eski Yahudi mezarlığı ve 100 binden fazla Yahudi’nin burada gömülü olduğu düşünülüyor.
Gubbio Mezarlığı, Umbria, İtalya
Umbria’daki tarihi Gubbio Mezarlığı‘na ek olarak yapılan ve İtalyan mimar Andrea Dragoni tarafından tasarlanan müştemilat binaları, modern mezarlık mimarisinin en çarpıcı örneklerinden. Soyut bir kent havası yaratılan mekana birbirini kesen ‘sokak’lar, traverten kübik bloklar ve üstü açık, gökyüzünün kısmen görülebildiği iç avlular hakim. “Sükunet Meydanları” adı verilen bu iç avlular hem dua için hem de zaman zaman sanatsal faaliyetler için kullanılıyor.
Müslüman Mezarlığı, Vorarlberg, Avusturya
Ödüllü tasarımı Bernardo Bader Architects mimarlık ofisine ait olan Müslüman Mezarlığı, “Cennet Bahçesi”den esinlenmiş. El şeklinde mezarlık alanlarının bulunduğu mezarlığın ortasında mescit ve musalla taşı gibi dini ritüeller için gerekli unsurları barındıran binalar var. Mezarlığın en çarpıcı kısmı, kıble yönünde yapılan ahşap kafesli büyük duvar. Saraybosna’da mezarlık için özel olarak elde dokunmuş halılar da görmeye değer.
San Michele Ada Mezarlığı, Venedik, İtalya
Venedik Lagün’ünde bulunan ada mezarlığı, turuncu renkte alçak tuğla duvarla çevrili mini bir kale gibi. Bölümlere ayrılmış olan alan selvi ağaçları, çiçek örtüsü, heykel, kabartma, resim ve fotoğraflarla bezenmiş eklektik mezar taşları ve sükunetiyle dikkat çekiyor. Mezarlık alanı 15. yüzyılda yapılmış Archangel St. Michael kilisesini de barındırıyor.
