Yeni yıla girerken ufak tefek ritüel veya geleneklerin yerine getirilmesi artık alıştığımız bir durum; geriye saymaktan kırmızı iç çamaşırı giymeye, milli piyango bileti almaktan ilk iş gününde kapıda nar patlatmaya pek çok eylemi artık kanıksadık. Ancak elbette dünyanın farklı yerlerinde yüzyıllardır süren ve görece daha az kişinin uyguladığı pek çok tuhaf yılbaşı geleneği de yok değil. İşte onlardan bazıları:
1. Hogmanay Günü – İskoçya
İskoçya‘da, ve tabi başkenti Eidnburgh’da, yılbaşı arefesi aslında üç güne yayılan bir süreç. Son gün, yani 31 Aralık’ta, meşale taşıyan 8 bin kişi Parliament Square’den Calton Hill’e doğru yürüyerek bir ‘ateş nehri‘ oluşturuyor. Yürüyüşe gayda ve davullar eşlik ediyor. Tabi o arada kortejden koparak sağda solda çoktan başlamış olan partilere katılanlar yok değil. Evde kalmayı tercih edenler de boş durmuyor. O gün pek çok İskoç ailesi geleneksel kıyafetler giyerek özel yemek ve tatlılardan oluşan ziyafetlerde konuk ağırlar. Konuklar içinden uzun boylu, koyu renk saçlı bir erkek çocuk ev sahibine kömür ve “black bun” denilen meyveli kek getirir. Kömürün yeni yıl için şans getirdiğine inanılıyor.
2. 12 üzüm tanesi yemek – İspanya
Ülkede en bilinen yılbaşı geleneği üzüm yemek! 31 Aralık gecesi çanlar 12 kere vuruyor ve İspanyollar bu 12 vuruşun her birinde ağızlarına bir üzüm tanesi atıp yiyor. Yeni yıla eğlenceli ve sağlıklı bir başlangıç elbette, ancak gerçekleştirilmesinin o kadar da kolay olmadığını söyleyelim. Başarabilenler için o yılın refah ve bereket içinde geçeceğine inanılıyor. Yılın son dakikalarında Madrid‘deki Puerta del Sol‘da toplanan yüzlerce kişi bir avuçlarında 12 üzüm tanesi, diğerinde cava (İspanyol – kimilerine göre Katalan- şampanyası) yeni yılı bekliyor. Ardından da 1 Ocak sabahının ilk ışıklarına kadar gelsin şarkı, dans, eğlence…
3. Tabak kırmak – Danimarka
Birinin evinin önünde tabak çanak kırarsanız, büyük ihtimal o kişi de sizin kafanıza bir şeyler fırlatacaktır. Ancak yılın son gününde Danimarka‘da arkadaş ve akrabalarınızın kapısının önünde tabak kırmak onlara yapılan bir jest anlamına geliyor! Ertesi sabah kimin evinin önünde daha çok tabak çanak kırığı varsa o kişi o kadar sevilen, popüler ve dost canlısı kabul ediliyor. Danimarkalılar, yıl boyunca kıyısı köşesi çatlayan, zedelenen tabak ve çanaklarını atmayıp yılın son gününde ‘kırmak’ üzere saklıyor.
4. Yedi dalganın üstünden atlamak – Brezilya
Yıl başı çoğumuz için bir ‘kış’ olayı elbette ve görece ılık ve güneşli geçecek bir gün hepimiz için nimettir. Ancak güney yarım küredekiler için durum elbette farklı; yeni yıl arefesinde bol bol gezip, eğlenip denize giren Brezilyalılar, bilhassa Rio de Janeiro‘daki Copacabana Plajı‘nı tıklım tıklım dolduruyor, 2-3 günü non-stop şenlik modunda geçiriyor. Son dakikaları havai fişek izleyerek geçiren Rio halkı akabinde denize yönelerek ‘yedi dalganın üzerinden atlama’ geleneğini hayata geçiriyor. İnanışa göre yeni yılın ilk saatlerinde yedi dalganın üzerinden atlamak iyi şans getiriyor. Üstelik beyaz da giyinilmişse iyi şansa huzur ve barış ekleniyor, denize bir buket çiçek atılarak deniz tanrıçasına teşekkür ediliyor.
5. Yedi, dokuz veya 12 kez ziyafet vermek – Estonya
Gurmeler ve yemek düşkünleri için Estonya yılbaşı arefesini geçirebilecekleri iyi bir seçenek olabilir. Mesele sadece küçük ve zengin ülkenin ve tabi başkent Tallinn’in hayranlık uyandırıcı güzellkleri değil tabi. Ülkede yılbaşı geleneği dendiğinde akla ilk gelen bitmek bilmeyen ziyafetler 🙂 Arefe günü yedi, dokuz veya 12 kere yemek yemenin kişiye o kadar insana denk güç verdiğine inanılıyor. Ancak tabakları silip süpürmemek gerekiyo; son lokmalar ataların ruhlarını şad etmek üzere tabakta bırakılıyor.
6. 108 kere çan çalmak – Japonya
Japonya‘da yeni yıl arefesi (ya da Japonca karşılığıyla ‘Omisoka’), Budist tapınaklarında çan çalarak kutlanıyor. Ancak bu çan çalma ritüellerini diğerlerinden ayıran şey, tam 108 kere çalınması. Bu sayı, Budist inancına göre, insani arzuların, ve tabi ıstırap kaynaklarının, toplam sayısı kadar. Çanı yılbaşı arefesinde 108 kere çalmanın yeni girilen yılda negatif duygu ve düşünceleri kovduğuna inanılıyor. Yılın son günü Tokyo’daysanız, kentin ikonik Zojoji Tapınağı‘nda bu töreni mutlaka izleyin.
7. Junkanoo Festivali – Bahamalar
Bahamalar‘daki en popüler festival olan Junkanoo, yeni yılın ilk saatlerinde, 02:00’da başlıyor. Kostümlü sokak gösterileri, konvoylar ve partilerin şekli açısından Rio karnavalının mini versiyonu gibi görünen festival, aslında Bahamalar tarihindeki kötü bir sayfanın yansıması. 18. yüzyılda sömürgeleştirilmiş takım adadaki kölelerin Noel günü çalıştırıldıkları tarla ve tesisleri terk etmelerine izin verilir, onlar da yılda bir elde ettikleri bu boş zamanı dans edip eğlenerek geçirirlemiş (ne kadar olabilirse). Zamanla gelenekselleşen bu eğlenceler, bugün Junkanoo festivaline dönüşmüş durumda.