En iyi tatil, aslında çoğunlukla havayolu veya otelin performansına değil size bağlı. Tatili anlamlı kılmak için ilk başta hatırlanması gereken nokta tatile, özellikle de şehir gezilerine, neden çıkıldığı. Sıradan, monoton günlük hayatın dışına çıkmak için onca mesafe katediyoruz ve fakat yaban ellere gidildiğinde de sayılı günleri değerlendirmek için çoğunlukla panik haldeki bir turist gibi yaşıyoruz. Oysa o şehre dair asıl güzellikler yüzeyin altında, sokak aralarında, yerlilerle sohbette gizli. Bu yüzden diyoruz ki en başta bol bol yürümeye hazır olmak, ardından da aşağıda hızlıca kaleme aldığımız bu 6 öneriyi bir değerlendirmek gerekir. Birkaçını içselleştirebilirseniz, bir dahaki yurt dışı gezinizde çok daha farklı ve derin bir tecrübe yaşamanız mümkün.

1- Pahalı otelleri unutun, maddi gücünüz varsa bile

Evinizde gibi hissetmek için Airbnb’yi tercih edin, ister 6 odalı bir villa, ister 1 stüdyo daire olsun size daha iyi gelecek. Üstelik ev sahibinizin sizi yerel sosyal hayata çok daha hızlı adapte edebilme şansı olabilir. Biraz daha cesursanız Couchsurfing ve BeWelcome gibi ücretsiz gezgin ağırlama/oda paylaşım ağlarını kullanabilirsiniz.

2- Yiyecek içecek alışverişine çıkın

Oranın yerlileri nasıl yiyorsa öyle bir akşam yemeği size tatile geldiğiniz yere dair daha net bir fikir verebilir. Mesela Fransa’da Fransız peynirleri ve şarabıyla basit bir sofra. Balkanlar’dan ta İspanya’ya kadar Akdeniz kıyısındaki tüm ülkelerde ara sokaklara daldığınızda inanılmaz hesaplı, renkli ve lezzetli yiyecekler satan dükkanlar göreceksiniz. Alın malzemenizi, konakladığınız evin mutfağında harikalar yaratın. Özetle en iyi tatil, yeni tatların denendiği tatildir, o kesin.




3- Aynı restorana tekrar gitmekten çekinmeyin

Her akşam yeni bir yer keşfetmek zorunda değilsiniz. Eğer yemek ve servis güzelse aynı lokal restorana gitmekte hiç sakınca yok; hatta müdavimler nerede olursa olsun daha iyi muamele görürler, özellikle de aşırı turistik mahallelerden uzak durulduğu sürece.

4- Kafanıza ve programınıza uygun insanlar arayın

Bir destinasyonu belli bir amaçla seçtiyseniz (dalış yapmak, müzeleri gezmek, oraya özgü yiyecek ve içecekleri tatmak, eğlence hayatı vs…) orada sizin ilgilendiğiniz konuyla ilgilenen yerli kişileri bulabilirsiniz. Böylece bir turist olarak yaşayacağınız deneyimlerin çok ötesine geçebilirsiniz. Özel bir hobiniz varsa o konuda sosyal ağlarda bolca grup, sayfa, kişi bulacağınızdan eminiz. Hiç utanmayın, üşenmeyin, rastgele kendinizi ve ilginizi anlatan mesajlarla oranın yerlilerinden görüş ve öneri toplamaya çalışın.




5- Sosyal olun, yeni insanlarla tanışın, onlarla bol bol sohbet edin

Önceki maddeyle bağlantılı: Turist olmak yeni bir okula başladığınız ilk gün kadar zor olabilir ama buzları kırmalısınız. Bu sayede o şehre dair tüyolar alabilirsiniz. Destinasyonunuza varmadan önce veya vardıktan sonra size samimiyet ve güler yüzle yaklaşan insanlarla üç beş kelime edin, tanışmaya çalışın, onlara ufak tefek ikramlarda bulunun. Hatta sizinle aynı zamanlarda aynı beldede bulunan tamamen başka bir memleketten turistlerle kaynaşırsanız, birkaç kültürü birden yaşamış ve kafanızdaki sınırları az daha aşmış olursunuz.

6- Akışına bırakın, “evet” demeyi öğrenin

Yabancılara karşı tedbirli olmak önemli ama yeni maceralara da açık olmak lazım. Malum biraz şüpheci ve hatta zaman zaman zenofobik bir milletiz. Bu duvarları az biraz indirdiğimizde kendimizi gayet şenlikli ve renkli bir sosyal çevrenin içinde bulmamız işten bile değil. O yüzden en ummadığınız zaman gelebilecek ikramları, teklifleri, yemek, kahve, bar vs. davetlerini reddetmeden önce bir kez daha düşünün.

(fotoğraf: TourismThailand)

Yorum yaz

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi giriniz