Mesai saatleri asla olması gereken saatlerle sınırlı kalmıyor, kalırsa da akşam evde telefonlarla ya da hafta sonu e-postalarla iş peşinizi bırakmıyor. Tatil planlarımızı iptal etmek, seyahatleri kısa kesmek ya da istediğimiz gün ve mevsimde değil, işverenimizin ihtiyaçlarına uygun tarihlerde tatile “ayrılmak” zorunda kalabiliyoruz. Project: Time Off‘un araştırmasına göre OECD ülkelerinde 2000’li yılların başında çalışanlar ortalama 20 gün izin kullanıyorken, bu sayı 2019’da 15’e düşmüş. İş dışındaki seyahatlerin sayısında da azalma var. Halbuki seyahat etmek, yeni yerler görmek, yeni çevre, insan ve kültürlerle tanışmak moral gücü artırıp vücudu deşarj ederken yenilenmeyi sağlıyor, sağlığı düzeltiyor, ömrü uzatıyor.

15 yıllık bir zamana yayılan ve 1222 erkek yöneticinin katılımıyla yapılan Helsinki Businessmen Study araştırmasına göre dinlenme ve keyif amaçlı seyahate her yıl yeterince zaman ayırmayan kişiler, yeterli tatil yapan aynı yaş grubundakilere kıyasla yüzde 37 daha yüksek ölüm oranına sahipler. Araştırmanın detaylarını linkten okuyabilirsiniz diyerek seyahat etmenin vücuda, akla ve ruha nasıl ve neden iyi geldiğini 6 maddede sıralayalım:




Duygusal yenilenme yaratıyor

Tatil duygusal olarak yenilenme sağlıyor. Toprağa, suya temas etmek, doğayla iç içe olmak, yeni tat ve kokular hissetmek duygusal pek çok yükü hafifletiyor; şefkat duygusunu ve empatiyi artırıyor, kişinin kendisini bulmasına yardımcı oluyor. Sık seyahat edenler fiziken yorulabilmelerine karşın ruhen daha az yorgun, gergin ve depresif oldukları biliniyor.

Forma sokuyor

Seyahatlerde daha çok yürüyüp daha çok hareket ediliyor, bu da ofiste bilgisayar karşısında oturmaya alışmış vücutlarımızı forma sokuyor. Üstelik bir çok tesiste spor salonu var, dileyen burada aletli de çalışabiliyor. Bir metropole bile gitseniz, sokaklarında dolaşarak geçirdiğiniz 2-3 günün sağlığınıza faydası oldukça büyük.




İlişkilerde düzelme ve yenilenme sağlıyor

Her yıl birkaç haftasını seyahat ev tatile ayıran kimselerin, eve döndükten sonra çevrelerindeki insanlarla daha olumlu ilişkiler geliştiriyor. Keyifli ve huzurlu bir tatil/seyahat geçiren kişiler ilişkilerinde daha açık ve anlayışlı oluyorlar. Bunda elbette iş stresinden, şehir yaşamının gürültü ve karmaşasından uzaklaşmanın payı büyük.

Düzenli ve yeterli uyku

Tatilin en güzel yanlarından biri de uykuyu alıp uyanmak. Uzmanlar günde en az 7 saat uyumayı tavsiye ediyor. Özellikle stresle birleşen uykusuzluk sağlık için büyük bir tehdit.




Yaratıcılığı geliştiriyor

Self-motivasyonunuz ne kadar yüksek olursa olsun yıl boyunca aynı ve planlanmış işleri yapmak br noktada hayatınızı monotonlaştırabiliyor. Seyahat ederken ve/veya tatil yaparken her ne kadar “hiç bir iş yapmamak” esas olsa da bu zaman diliminde hayal kurmak, ertelediğimiz gündelik zevkleri gerçekleştirmek, yeni kültür ve düşünce şekilleriyle karşılaşıp duygusal alışverişte bulunmak hem yaratıcılığımızı hem de keif arzularımızı canlandırıyor.

Moral ve özgüveni artırıyor

Yılda en az bir kez seyahate çıkmak insanların moralini düzeltiyor, daha mutlu olmalarını sağlıyor. Kendi istediklerini, hissettiklerini ve olması gerekeni yaptıkları iççin özgüvenleri yerine geliyor. Tazelenme ve yüksek moral elbette stres kaynaklı riskleri azaltıyor, ömrü uzatıyor.

Görsel: Ri_Ya/Pixabay

Yorum yaz

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi giriniz