uçakta görgü kuralları

Uçakla sık yolculuk yapanlar bile tüm kuralları biliyor sayılmaz; bilenler içinde uygulamayanlar da bir hayli fazla. Özellikle bu satırları yazan kişiyi dertlendiren – ve bazen ciddi ciddi kızdıran – pek çok durum uçaklarda hala sıkça tekrar edilmekte. Biraz o durumları tespit etmek biraz da farkındalık yaratmak için uçarken uymamız gereken belli başlı görgü kurallarını derlemek istedik. Hemen belirtelim, aşağıdaki liste uçaktaki güvenlik kurallarını değil görgü kurallarını içeriyor. Güvenlik başka bir yazının konusu. 🙂

1. Kabine büyük valiz sokulmaz

Uluslararası havacılıkta ‘kabin boyu’, yani yanımızda kabine götürüp de baş üstü dolaba koyabileceğimiz çanta/valiz ölçüleri bellidir. Şirketten şirkete azıcık değişmekle birlikte bu ölçüler genellikle 55cm x 45cm x 25cm civarındadır. Ancak, özellikle THY başta olmak üzere büyük havayolu firmalarının bu konuda fazlaca esnek davranması, memleket insanının bagaj teslim bandında 10 dakika beklememek için neredeyse mini vandan iki tık daha küçük, sekiz tekerlekli dev valizlerini uçağa sokup başkalarının dolap hakkına tecavüz etmeleri ve kabin trafiğini felç etmeleri sonucunu doğuruyor. Özetle büyük valizlerinizi uçağa sokmayınız, bagaja teslim ediniz lütfen! Bu arada küçük valizlerinizi de baş üstü dolabına yatay ve düzgün yerleştiriniz, başkalarını bununla uğraştırmayınız!

2. Koridorda park edilmez

Kabin görevlilerinin sabrına hayran bıraktıran birkaç görgüsüzlükten biri; Baş üstü dolaplara çanta yerleştirirken uçak sanki özel uçağımızmış gibi bütün koridoru dakikalarca tıkayıp arkadan gelenleri ağaç etmek! Halbuki koltuk aralığına girip de yerleştirme yapılabilir. O koltuk önceden dolmuşsa, karşı koltuk aralığında beklenebilir, arkamızdakiler geçtikten sonra devam edilebilir; o da olamıyorsa koridora dalmadan kabin görevlisinden yardım istenip birlikte hızlıca dolaba yerleştirme yapılabilir. Ayrıca çantanızdan birşeyler alıp da kaldırmayı planlıyorsanız, alacağınız şeyi uçağa binmeden alın ve oturuncaya kadar elinizde taşıyın bir zahmet. Zaten ilk maddeye uyup da kabin boyu valiziniz varsa baş üstü dolabına yerleştirmeniz 5 saniye filan alacaktır. Ötesi görgüsüzlük sınırına taşan eylemlerdir. Hatırlatalım, istisnası yok, koridoru dakikalarca tıkayıp arkanızdan gelenleri bekletemezsiniz! Bu kural iniş sırasında valiz ve çantalarınızı alırken de aynen geçerli.




3. Başkasının koltuğu işgal edilmez

Yanlışlıkla yapılmışsa sorun yok, ama emrivaki amacıyla yapıldığına sıkça tanık olunan bir durum bu. Sıranızdaki pencere, orta veya koridor koltuğuna kafanıza göre oturmayınız, biletinizde ne yazıyorsa o koltuğa oturunuz. “Sahibi gelince ona sorarım” diyerek başkasının koltuğuna “şimdilik” oturma hakkını kendinize tanımamalısınız! Hele de koltuğun sahibi geldiğinde “ne var canım, oraya oturuverin, amma mesele yaptınız” tavrına girmek okkalı bir görgüsüzlüktür, sakın yapmayın! Kendi koltuğunuza oturun, gözünüze kestirdiğiniz koltuğun sahibi geldiğinde kibarca teklifinizi yapabilirsiniz.

4. İki koltuk ötedeki yakınınızla uzun sohbetlere girmeyin

Arkadaşınızla aynı sırada ancak bir kaç koltuk aralıkla oturuyorsanız, aradaki yolcuların önünden veya üstünden arkadaşınızla uzun sohbetlere dalmayın. O esnada komşunuza fiziken değmiyor olabilirsiniz ama uzun sohbetlerde büyük ihtimalle rahatını ve sükunetini bozuyor olursunuz. Yolcunun kulaklık takıyor veya gözlerini dinlendiriyor olması da size başkalarıyla uzun menzilli sohbet etme hakkı vermiyor. Uzakta oturan arkadaşınızla sohbetinizi kısa tutun lütfen! Uzun uçuşlarda sık rastlandığı üzere, koridorda toplanıp birilerinin tepesinde yine uzun uzun muhabbet etmek de olmaz. İnince konuşursunuz bol bol.




5. Kısa ve orta mesafe uçuşta koltuk yatırılmaz

Hayır şaka değil, ekonomi sınıfında koltuk yatırılmamalı; bu artık özellikle kısa mesafelerde genel görgü kuralları arasında kabul edilmeye başladı! Teknik olarak uçak koltukları tabi ki yatırılabiliyor ama bu illa bize yatırma hakkı verildiği anlamına gelmiyor. Bugün en büyük havayolu firmaları bile iç hatlarda ve kısa mesafeli dış hatlarda ekonomi sınıfındaki koltuk aralarını ve diz mesafelerini bir hayli daraltmış durumdalar. Dolayısıyla koltuğun yatırılması, arkadaki yolcu için ciddi sıkıntı yaratabiliyor. Uzun mesafe uçuşlarda ise, uyumak için mutlaka hafif bir eğime ihtiyacınız varsa, arkanızdaki yolcudan izin istemelisiniz. “Parasını verdim kardeşim, koltuğu yatırmak için izin istememe gerek yok” tavrındaysanız, en azından arkanıza bir dönüp dökülecek saçılacak kırılacak bir şeyler olup olmadığını kontrol edin lütfen. Hele de arkadaki yolcunun dizi koltuğunuzun arkasına dayalıysa, ki çoğu zaman öyledir, ya da çocuk/bebek, yemek tepsisi, laptop vs. varsa, koltuğunuzu habersiz yatırmanız cidden can yakabilir ve gayet net şekilde tolere edilemeyecek bir kabalık ve saldırganlık örneğidir! Bu gibi bir olayda mağdur olan yolcunun durumu kabin görevlisine şikayet etme ve öndeki yolcuya uyarı verdirme hakkı vardır.

6. Komşu koltuğun alanına girilmez

Üstteki maddeyle yakından bağlantılı bir mesele; Koltuğunuzun size tanıdığı alanın dışına çıkmayınız! Bacak ve ayaklarınızı sıra arkadaşınızın alanına taşırmayınız, koridora çok uzatmayınız, elinize kolunuza hakim olunuz! Uyurken başınızın yan tarafa düşmesini engellemek için bugün artık pek çok uçakta bulunan kanatlı başlıkları kullanabilirsiniz. Artık her yerde satılan şişme boyun yastıkları da iyi çözümdür. O yoksa kabin görevlisinden isteyeceğiniz ufak yastıkları kullanabilirsiniz.




7. Orta kolçaklar ortada oturanındır

Çok merak edilen bir mesele daha: Üçlü sırada ortadaki iki kolçak teklidir ve hangi tarafa ait olduğu belli değil gibidir. Aslında uçak görgü kurallarına göre cevabı net: Ortadaki iki kolçak da ortada oturan yolcunundur. Pencere veya koridor tarafında oturuyorsanız, diğer taraftaki kolçaklar size aittir; ortadaki kolçağa emrivakiyle veya “önce ben koydum” diyerek sahip çıkma hakkımız yoktur.

8. Kısa uçuşlarda ayakkabı çıkarılmaz

Kısa mesafe derken 1-2 saat süren uçuşları kastediyoruz. Orta ve uzun mesafe uçuşlardaysa, çoraplı olmanız şartıyla, ayakkabınızı çıkarabilirsiniz, ancak ayaklarınızın kokmuyor olduğundan emin olmak zorundasınız. Elbette rahat etmek sizin de hakkınız ancak koku probleminiz varsa bu başkalarının değil sizin probleminizdir. Çorap üstü daha kalın çorap, patik vs. gibi bir çözüm bulun, aksi halde ayakkabılarınızı çıkarmayın. Siz rahat edeceksiniz diye başkalarına işkence çektirmemelisiniz.




9. Horlayacaksanız uyumayın

Horlama sorununuz varsa kısa mesafe uçuşlarda uyumamaya özen gösterin. Orta ve uzun mesafe uçuşlardaysa uyumak isteyeceğiniz bir nokta gelecektir. O durumda, eğer bir yakınınızla seyahat ediyorsanız horlamanız durumunda sizi uyandırmalarını isteyin. Yalnız seyahat ediyorsanız aynı şeyi koltuk arkadaşınızdan da isteyebilirsiniz. Neticede horlamanızdan en çok mustarip olacak kişi odur. Horlamanızın minimum rahatsızlık yaratması için ücra bir koltuğa naklinizi de isteyebilirsiniz; kabin görevlisi elinden geleni yapacaktır.

10. İçkiyi abartmayın

Yurt dışı hatlarda içki servisi devam ediyor. Bir miktarı gevşetmek, yolculuğu keyifli kılmak ya da ekonomi sınıfındaki rahatsız koltuklarda az da olsa uyuyabilmek için faydalı olabilir. Uzun uçuşlarda içki seçeneklerinin fena olmadığını da kabul edelim (özellikle kırmızı şaraplar). Ancak unutmayalım, alkollü içecekler kokulu şeylerdir ve fazlası çevreyi rahatsız edebilir. Ayrıca bünyeniz alkolün etkisiyle dengesizleşiyorsa uzak durun. Siz gevşeyeceksiniz diye uçaktaki diğer yolcuları germeye hakkınız yoktur. Aslında bu günlük hayatta da en temel görgü kuralları arasında ama uymayanlar hala var.




11. Bebek bezi koltukta değiştirilmez

Şartsız şurtsuz bir kural daha: Bebeğinizin altını oturduğunuz yerde değiştiremezsiniz! Sıranın tamamında yakınlarınız oturuyor bile olsa bunu yapamazsınız! Kimse göz ucuyla dahi olsa bebeğinizin dışkısını görmek, kokusuna katlanmak zorunda değil! Bunun için kimseden ‘tolerans’ bekleme hakkınız yoktur, hatta bunun akıldan bile geçirilmesi doğrudan görgüsüzlüktür. Uçak tuvaletleri bu iş için müsait ve donanımlıdır; kabin görevlileri size yol göstermekten mutluluk duyacaktır.

12. Bebek ve çocuk ağlaması minimuma indirilmeli

Özellikle orta ve uzun mesafeli uçuşlara çıkmadan önce çocuğunuzun uyku ve beslenmesini iyi ayarlayın ki uçakta ağlama ihtimali asgariye insin. Unutmayalım ki uzun süre ağlayan, bir türlü susmak bilmeyen bebek ve çocukların bir sorunu vardır ve o sorunu önceden öngörüp önlem almak, her şeyden önce bebeğin/çocuğun rahatı ve selameti için, ebeveynlerin görevidir. “Çocuktur bu, saatlerce bağırır da, çağırır da” düşüncesini taşıyan ebeveynlerin bir pedagogla konuşmasında fayda var. Çok uzun süren bebek ağlaması veya çocuk şamatasından rahatsız olan taraf sizseniz, kabin görevlisinden “anneye yardım” kisvesiyle “destek” rica edebilirsiniz.




13. Koltuğunuzu terketmek için zamanlamayı iyi yapın

Çok sıkışmış değilseniz servis devam ederken tuvalete gitmemeye çalışın. Çünkü yolcunun koridordan geçebilmesi için servisin durması, size geçecek yer açabilmek için servis arabasının çekilmesi gerekebiliyor. Ayrıca pencere kenarında veya orta koltukta oturuyorsanız, koridor tarafında oturan yolcu tepsisini açmadan veya yemeğini bitirip kapattıktan sonra tuvalet ihtiyacınızı giderin. Öbür türlüsü herkes için eziyet olur.

14. Kabin görevlileri sizin şahsi hizmetliniz değildir

Sıkça rastlanan görgüsüzlüklerden biri de, görece daha maliyetli bir ulaşım yolu olduğundan mıdır nedir, uçakta kabin görevlilerine ‘şahsi hizmetli’ muamelesi yapmak. Unutmayalım, işyerinde, sinemada, alışverişte, misafirlikte gözettiğimiz nezaket ve saygıyı uçaktaki uçuş ekibine de göstermek zorundayız. Bir şeye ihtiyacımız olduğunda kibarca istemeli, onlardan beklediğimiz güler yüzü biz de onlara göstermeliyiz. Kabin görevlisi olarak görev yapmak cidden zor bir iş. Biz belki 2 saat uçuyoruz ama kabin ekibi en az 5-6 saat o uçuş için ayakta çalışıyor. Üstelik son yıllarda Türkiye’deki tüm havayolu şirketlerindeki personel sayısı çok azaltılmış durumda. Dolayısıyla pek çok şeyi aynı anda gözetmek ve işleri yetiştirmek zorunda kalan kabin ekibinin uçuş sırasında en son görmek isteyecekleri yolcu tipi, sürekli bir şeyler isteyen, suratsız, üstten bakan yolcu tipidir. Evet, güler yüzlü olmak ve yolcuyu rahat ettirmek görevleri olabilir ama ağız kokusu çekmek görevleri değildir.

Yukarda uzun uzun açıkladığımız uçuş görgü kuralları listemize eklemek istedikleriniz varsa aşağıda yorum bölümünde yazabilirsiniz.

8 Yorum

  1. uçak alana iner inmez uçağın kapıları açılmadan yolcuların çoğu ayağa kalkıp koridorda kuyruk oluşturuyorlar, bunu yapmak yerine ön kapıdan çıkacaklar ön koltuklardan sırasını bekleyerek, arka kapıdan çıkacaklar ise arka sıradan sırasını bekleyerek ayakta kuyruk oluşturmadan çıkılsa daha medeni bir davranış olur

  2. 2 eklemede benden; 1. Dizler öndeki koltuğun arkasına dayanmamalı (evet bunu yapanlar çok maalesef) zira öndeki yolcu arkadaki yolcunun dizlerini sırtında hissediyor 2. Uçaktan inişte öndeki yolcuların çıkışlarına izin verilmeli sırayla çıkış kapısına yürümek hem çıkışı hızlandırır hem de sürü gibi yığılmayı önler..

  3. Uçağın pistle ilk temas anında emniyet kemerinin çözülmesi, ısrarla kapatılmayan telefonlar, kapı açılmadan koridora yığılan insanlar, kontuarda bekleme çizgisinin gerisinde beklemek yerine üstüste çıkmak, bilet işlemi sırasında işlemi devam eden yolcuyu umursamadan soru sormak / işlem yaptırmak, biletleme, check in, gate sıralarını hiçe saymak…

  4. Ne yazsanız deseniz nafile. Uçakta uçuş güvenliğini ihlal Edip tekme tokat kavga etmekten çekinmeyen mahlukata (Pegasus uçagindaydi) hangi edepten gorguden bahsedeceksiniz ki ?

  5. Çocukların ebeveynleri olmadan tuvaletleri kullanmaları ve aynı ayaklarıyla ( bir kısmı yalınayak)koltuk üzerine basmalarına izin verilmesi.

  6. Görgü ve nezaket kuralları heryerde geçerli. Bunu uçaklarla sınırlamamak lazım. Uçak, otobüs veya herhangi bir yerde başkasının sınırlarına giren herhangi bir durumda karşıdakinden müsade istemek lazım. Aynı şekilde insanları da kurallarla kısıtlamamak lazım. Uyumanız gerekiyorsa uyursunuz uzun kısa uçuş farketmez. İnsanlar kapılar açılmadan ayağa kalkıyormuş; canı istiyorsa kalksın ayakta beklesin sen otur ne olacak. Sen otur ki insanlar oturarak da beklenebildiğini görsün. Gün geçtikçe kabalaşıyoruz nezaketi ve görgü kurallarını kaybediyoruz, insanlara tahammül edemiyoruz maalesef.

  7. Eski bir kabin memuru olarak: herhangi bir sebeple yaşanmış bir rötardan sonra kabin ekibi sizi kapıda uçağa karşılıyorken kabin memurunun “hoşgeldiniz” cümlesine cevap olarak “hiç hoş gelmedim!!!” şeklinde cevap verip (daha kötüleri var ama en basiti bu) nemrut suratınızla nefretinizi sizi karşılayan kabin memurunun nazik karşılamasına cevaben kusmayınız. Ek olarak tuvaleti kullandıktan sonra sifonu çekiniz, sifonu bulamadıysanız kibarca yerini sormanız yeterlidir. Tuvalette herhangi bir sebeple kullandığınız kağıt havluları gördüğünüz her deliğe tıkmayınız. Biraz dikkatli bakarsanız çöpün nerede olduğu gösteriliyor. Kısa uçuşlarda bir daha ömrünüzün sonuna kadar o uçuş hariç birşey yiyip içemeyecekmişçesine birden fazla içecek istemeyiniz. En önemlisi, kabin memuru sizden emniyet kuralları sebebiyle birşey yapmanızı/yapmamanızı istiyorsa lütfen sorun çıkarmayınız. Kabin memurları ruh hastası değildir. Hayattaki yegane amaçları size yapmak istemediğiniz şeyleri yaptırmaya çalışmak değildir. Kural neyse, ne demesi gerekiyorsa onu söyler. Hiçbiri sizin iniş kalkışta kulaklık kullanamamanızdan, pencere güneşliğini kapatamıyor olmanızdan tatmin olmuyor, lütfen zorluk çıkarmayınız.Bu liste benim gibi yıllarca uçmuş kişilerce o kadar çok uzatılabilir ki 🙂 Temel olarak bunlar geliyor aklıma.

Yorum yaz

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi giriniz