Avustralyalı profesyonel fotoğrafçı Lisa Michele Burns aynı zamanda seyahat ve fotoğrafçılığı bir araya getiren The Wandering Lens’in de kurucusu. Okurları gibi o da dünyayı gezmeyi ve gezerken gördüklerini kaydetmeyi seviyor. Ülkesini terk edeli bir yıl olmuş ve Avrupa, Asya ve Güney Pasifik’te fotoğraflar çekmiş. Bugünlerde Fransa’da Avrupa’yı denizden görüntülemeye çalışan bir proje ile uğraşsa da bizim onun gözünden paylaşmak istediğimiz yer, mavinin en az 50 tonunu birlikte yakalama fırsatı bulduğu buzul kütlesi Vatnajökull.
Avrupa’nın en büyük buzulu unvanının sahibi Vatnajökull, İzlanda’nın 8 bin 100 kilometreyi kaplayan bir dev. Her yıl 100 metre küçülüyor ancak kışın 10 metre büyüyor, yani sürekli şekil değiştiriyor. Fotoğrafçı Burns buzulun üzerinde yer alan Waterfall Ice Cave’e (Buz Şelalesi Mağarası) geldiğinde kafasına düşen buz parçalarına ve botlarının arasından akan suya aldırmadan bu kareleri çekmiş.
Yansıyan gün ışığıyla mavinin her tonunun görülebildiği buz mağarası ve şeffaf duvarları doğanın sınırsız yaratıcı gücünün temsilcileri. Mağaranın tabanında su akarken tavanında buzdan el işçiliğini andıran desenler seçiliyor. Su buz halini alırken taşlarla birbirine karışıyor.
Burns, bu kareleri yakalayabilmek için geniş açılı lens ve detaylar için sualtı kamerası kullandığını söylüyor, ışık az olduğu için tripod da çekimin olmazsa olmazları arasında yer almış. Burası için “Bir fotoğrafçının hayali, kesinlikle ilham verici” diyor.