Schengen’e dahil olduktan sonra Türkiye vatandaşlarına vize uygulamaya başlayan Hırvatistan’ın yerini Sırbistan aldı gezginimiz için. Avrupa’da vizesiz gidilebilecek çok az sayıda ülkeden biri olan Sırbistan, bu nedenle oldukça popüler bir destinasyon. Üstelik gerek doğal gerekse kentsel çekicilikleriyle bu ilgiyi karşılıksız da bırakmıyor. Birkaç gün izin alıp hafta sonuyla birleştirerek kocaman tatiller yapabileceğimiz 2019‘da yolunuz düşerse, aşağıda yer alan Sırbistan’da gezip görülecek yerler listemiz işinize yarayabilir.

Belgrad

Sırbistan’ın başkenti Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği platoda yer alıyor. Her geçen yıl daha da gelişip güzelleşen şehir bugün 1,2 milyon merkez, 1,65 milyondan fazla metropol nüfusuna sahip. Kalemegdan Parkı ve kalesi, şehri ve nehirleri alçak bir tepeden izlemek için ideal nokta. Enerjik kentin kafeleri her zaman işlek ve canlı, özellikle de sadece yayalara açık olan Knez Mihailova sokağındakiler. Bar ve restoranların toplandığı Dorćol’daki Strahinjića Bana (Bana Sokağı) da mutlaka uğranması gereken yerlerden. Gece eğlenceleri için nehir kıyılarında dizili duran yüzer bar ve tavernalar denenebilir. Turistik sayılabilecek Skadarlija da İstanbul’un İstiklal Caddesi’ni andırıyor.




Novi Sad

Tarihte kültür ve eğitimin Doğu Avrupa’daki merkezlerinden biri olmuş olan Novi Sad, “Sırbistan’ın Atinası” olarak nitelendiriliyor. Habsburg mirasının neoklasik mimari mirasını her yerde görmek mümkün. Trg Slobode (Özgürlük Meydanı) gezinizin merkezi olabilir, çünkü Katolik Kilisesi başta olmak üzere en güzel mimari yapılar, kafeler ve yürüyüş yolları meydan ve çevresinde yer alıyor. Dunavska sokağında yürüyüp Tuna kıyısındaki plajda (yazın) keyif yapmayı düşünebilirsiniz. Her ay Petrovaradin Kalesi’nde düzenlenen Exit Festival da dünyaca ünlüdür.




Zemun

Belgrad’ın banliyösü Zemun (Almanca Semlin adıyla da bilinir) 1918 yılına kadar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun parçası olduğu için kentte Barok mimarinin örneklerine nehir boyunca bolca rastlamak mümkün. Macarlar tarafından 1896’da inşa edilen Gardoš Tower şahane Zemun, Belgrad ve Tuna manzarası izlemek için ideal. Nehir kıyısındaki Kej Oslobođenja’da yüzer bar ve restoranları deneyebilirsiniz. Haziran ve Eylül ayları arasında Zemun’u Veliko Ratno Ostrvo’ya (Ada) bağlayan yüzer köprüyle kuzeydeki plaj ve tabiat rezervlerine hızlıca ulaşmak mümkün.




Subotica

Kentte Macar kültürünün egemenliğini çift dilli tabelalaran bol kırmızı biberli yemeklere kadar her yerde hissetmek mümkün. Büyük bir Macar nüfusu barındıran Subotica’da art nouveau tarzı mimari serler sizi şaşırtabilir. Şehir Meydanı’nı merkez belirleyip çevreyi gezebilir, saat kulesine tırmanıp şahane kent ve kır manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.




Kopaonik Ulusal Parkı

Sırbistan sınırları içindeki en yüksek dağ silsilesi, 1981’de ulusal park ilan edildi. Ülkenin en büyük kayak ve snowboard tesislerinin olduğu bölge Sırplar kadar çevre ülkelerden gelen turistler arasında da popüler. Ana kayak merkezi Ravni Kopaonik deniz seviyesinden 1700 metre yukarda. Merkezde çokça otel ve tesis olsa da bazıları yakınlardaki şirin Brzeće kasabasıdna kalmayı tercih edebilir. Bölge, karlar eridikten sonra da outdoor faaliyetlerini sevenlerin favori yerlerinden.




Zlatibor

Belgrad’ın yaklaşık 238 kilometre batısında bulunan turistik Zlatibor bölgesi, dağ ve köyleriyle açık hava yürüyüş turlarını sevenlerin favorisi. Mini kayak köyü Tornik de popüler. Sirogojno’daki 19. yüzyıldan kalma köy restore edilerek bir etno-köy müzesi olarak ziyarete açık. Ünlü Stopića Mağarası, ihtişamlı Gostilje şelalesi, çevredeki süper manzaralı piknik alanları görmeye değer.




Drvengrad ve Šargan Eight

Drvengrad, ülkemizde çok iyi tanınan Sırp film yönetmeni Emir Kusturica’nın 2004 tarihli Bir Mucizedir Yaşamak (Life is a Miracle) adlı filmi için kurulan bir set-köy aslında. Çekimler bittikten sonra bir açık hava etnoloji sergisine dönüştürülen köyde dükkanlar, galeriler, restoranlar ve kiralık evler var. Her yıl Ocak ayında Kusturica’nın düzenlediği Küstendorf Film ve Müzik Festivali de burada yapılıyor. Yaklaşık 2 kilometre uzaktaki Šargan Eight demiryolu ringi de ülkenin en acayip uğrak noktalarından biri olabilir. 1925’te 8 rakamı şeklinde inşa edilen, 22 tünel ve 10 köprüden geçen bu demiryolunda bugüne kadarki en şahane manzaralı tren yolculuğunu yapma ihtimaliniz var. Tur toplam iki saat sürüyor.




Tara Ulusal Parkı

Büyüleyici doğasıyla ünlü Sırbistan kırsalının merkezi ziyaret noktalarından biri. Bir kenarında Bosna Hersek ile doğal bir sınır oluşturan Drina Nehri’nin uzandığı park, bozulmamış ladin, huş, çam, ardıç ormanları ve barındırdığı 53 tür memeli ve 153 tür kuşla istisnai bir zenginlik. Bölgede yaşayan ayı, dağ keçisi ve karacalar yasayla koruma altında. Mitrovac veya Bajina Bašta’daki dükkanlardan bisiklet kiralayıp 200 kilometreyi aşan bisiklet ve yürüyüş yollarında pedal basabilirsiniz. Güzergah civarında vahşi kedicik ve aycıklar olabileceği için işaretli patikalardan ayrılmamakta fayda var.




Fruška Gora

Novi Sad’ın güneyindeki tepeler, düz platoların egemen olduğu otonom Voyvodino bölgesinde yeşillikleriyle fark yaratıyor. Fruška Gora Ulusal Parkı, en eskisi 15’inci yüzyılda yapılmış 17 tane manastıra ev sahipliği yapıyor. Krušedol ve Grgeteg manastırları en ünlüleri. Tahmin edileceği üzere çevre, bozulmamış ormanlara, yüksek bir kuş popülasyonuna ve canlı yaban hayatına sahip. 60’tan fazla bağ ve şaraphanenin bulunduğu bölgede Sırbistan’ın en ünlü şaraplarından bazıları üretiliyor.




Studenica Manastırı

Sırbistan’ın Orta Çağ’daki en etkin hükümdarlarından Stefan Nemanja tarafından 12’inci yüzyılda yapılan manastır halen ülkedeki en güzel manastırların başında geliyor. Nedenlerin başında manastırın sık ağaçlı ormanların ortasında, Studenica Nehri’nin hemen üstünde kurulmuş olması. UNESCO Dünya Mirası listesindeki manastırda, bir zamanlara sayısı dokuz olan kiliselerin geriye kalan üçü bugün ziyaret edilebiliyor. Stefan Nemanja’nın kabri de burada.




Đavolja Varoš (Şeytanın Kasabası)

Ülkedeki en ilginç yeryüzü oluşumlarından. Peri bacalarına benzeyen 202 kaya formasyonu değişik yerlerdeki ahşap seyir iskelelerinden izlenebiliyor. Yol üstündeki maden suyu kaynakları ve 13’üncü yüzyıldan kalma altın madenine uğranabilir.

Görseller: WikimediaCommons

Yorum yaz

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi giriniz